“Daha ile başlayan cümleler kurmaktan ve daha çok istemekten korkma!”
Hepimizin “Daha…” ile başlayan cümleleri vardır. Hayatımızın hiç değilse bir döneminde daha çok istediğimiz şeyler olmuştur. Daha çok mutlu olmak, daha çok para kazanmak, daha iyi bir hayat sürmek, daha güzel bir ilişki yaşamak, daha huzurlu olmak, daha az endişeli olmak gibi. Daha ile başlayan cümleler kurduğumuz dönemler arayışa başlar ve kimi zaman hayatımızda bazı değişiklikler yaparak hayalini kurduğumuz ‘daha’ olanı yaşamaya başlarız. Kimi zaman bazı kişisel gelişim ve değişim yöntemlerine başvururuz ve bulduğumuz çözümlerle daha iyi şeyler yaşamaya başlarız. Bazen bir tatil, bir ara, yeni bir hobi, yeni insanlar ya da yeni ortamlar iyi gelir ve biz “Daha”larımızı yaşamaya başlarız. Ancak bir zaman sonra kısır döngü ve içimizdeki sıkıntı ya da tatminsizlik başa döner ve biz hep aynı şeyleri yaşamaktan ve aynı insanlarla karşılaşmaktan şikayet etmeye başlarız. Üstelik her sefer başa dönmekten öyle yorulmuş oluruz ki, başa dönmek dibe gitmek gibidir. “Daha”ları yaşadığımız o ara dönemden pişman bile oluruz çünkü başa dönmek çok daha yorucu ve yıpratıcıdır. Sonunda öyle yorulur ve vazgeçeriz ki, var olan düzenin içinde yaşayıp gitmeyi seçeriz. Dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan olmaktan son anda kurtulmuş gibi hissederiz. Hayatın bize sundukları ile yetinmeyi kabullenir ve “Hayat işte, geçinip gidiyoruz!” der geçiştiririz. Oysa her geçen gün omuzlarımız çökmeye, gözaltlarımız morarmaya ve yüzümüz yaşlanmaya başlar, her geçen gün ışığımız yerini koyu bir karanlığa bırakır. Elbette güldüğümüz ve eğlendiğimiz anlar vardır, ancak o anlar bile ışığımızdan yoksundur. Bazı insanların gülüşünün ne kadar sönük olduğunu görürsünüz. Ya da sokakta yürürken bazı insanların içi boş gibi gelir size. İşte o insanlar o kadar çok başa dönmüştür ki, artık kendisinden vazgeçip olanı yaşamayı seçtiği için ışığını ve enerjisini kaybetmiş, sönüp gitmiştir. Yaşayıp giden insanlarla çevrilidir artık etrafımız.
Yaşayıp giden tek düze insanlarla dolup taşan sokakların, iş yerlerinin, evlerin, okulların, parkların tek bir nedeni vardır. Yaşamımıza bütünsel bakmamak ve kendi inovasyonumuzu başlatmamak.
Başa dönelim ve ilk “Daha” cümlemi kurduğum, ışıl ışıl hayallerimin peşinden koştuğum, cıvıl cıvıl, aydınlık, ışık saçtığım günlere gidelim. “Daha” ile başlayan ilk cümlemi kurmuştum. Sonra bir yöntem bulmuş ve kendi gerçeklerimle yüzleşmiştim. Her şey harika idi ve çok mutluydum. Etrafımdaki herkes bendeki değişimden ve olağanüstü güzellikten bahseder olmuştu. Oysa kısa zamanda yaşadığım güzellik ve mutluluğun coşkusuyla iki önemli hususu kaçırdığımı fark ettiğimde artık geç kalmış olurum: Birincisi, bulduğum ve beni mutlu eden, ışığımı geri kazanmamı sağlayan her ne ise onu alışkanlık haline getirmeyi, yani yeni davranış şeklim haline getirmeyi unuturum. O mutlulukla, bulduğum şeyin hiç çaba gerektirmeden sonsuz olduğunu zannederim. Oysa daimi mutluluk, kendimle ilgili bulduğum her ne ise onu alışkanlık haline getirmem ile mümkündür ancak. İkincisi ise beni mutlu eden o bulduğum şey her ne ise onu hayatımın her alanına yaymamdır. Bana iyi geleni mutluluk sarhoşluğuyla böyle boşa harcar ve başa dönerim.
Bir örnek verirsek, yaşadığım sorunun kaynağında erteleme huyumla, erteleme nedenimin kökünde ise başarısızlık korkumla yüzleşirim. İşte yapmam gereken, erteleme huyumu ve başarısızlık korkumu bulduğum zaman, ilk olarak kendimi her an takip ederek ertelemek üzere olduğum her konuyu ve anı fark edip başarısızlık korkumu ve erteleme huyumu o anlarda ve olayları yaşarken dönüştürmemdir. İkinci yapmam gereken ise erteleme huyumu iş hayatında fark etmişsem, özel hayatımda, eşimle, arkadaşlarımla ve kendi özel zamanlarımda neleri nasıl ertelediğimle yüzleşerek erteleme ve başarısızlığı hayatımın tümünde dönüştürmemdir.
Çünkü kişisel inovasyon kişisel gelişim ve değişim sürecini her an alışkanlık haline getirdiğimiz ve hayatımızın bütününe yaydığımız bir yaklaşım, hayat alışkanlığıdır. Kişisel inovasyon zihin, beden ve ruh dengesini hedefleyen bir yaşam tarzıdır. Sen de kendine adım at ve kişisel inovasyon yolculuğunu başlat. Herkes daha huzurlu olmayı hakeder, sen de şimdi başla.
Kendinden vazgeçme, hayallerinin peşinden koş, kişisel inovasyonunu başlat!
Comments