Hepimizin daha mutlu ve huzurlu olma hayali mutlaka vardır. Net bir hayalimiz olmasa bile hepimizin daha mutlu olma ve huzurlu olma isteği var. Belki cümlemiz bir sahil kasabasına yerleşip huzurlu olmak değildir ama sonuçta mutluluk, sevgi ve huzur arar dururuz hayatımız boyunca. Bu nedenle hayal kurabilmenin ilk adımı bizi mutlu eden ve huzur bulduğumuz her ne ise onun kendimiz için tanımını net yapmak ve adını koyabilmektir. Çünkü peşinden koştuğum hayal bana uygun olmayan boş bir hayal ise beni daha da çok mutsuz eder. O hayale asla ulaşamamak, onu gerçekleştirememek en büyük yıkımdır bizler için. Bu nedenle ilk yapmamız gereken bireysel olarak kendimizi mutlu eden ve huzur veren her ne ise onu keşfetmektir.
Yaptığım seminerlerde bu aşamada mutluluk kaynağı olarak katılımcılar çoğunlukla çocuğunu, işini, evini gibi dışsal ve aslında kendisinin olmayan seçimler yapar. Çocuğumuz dahi bize ait değildir çünkü onun da kendi hayatı ve seçimleri vardır ve hem istediğimiz gibi bir hayat yaşamayabilir hem de gün geldiği zaman yanımızdan, yuvadan uçup kendi hayatına gidecektir. O zaman bütün hayallerini çocuğunun üzerinden kuran bize ne olacak? Ellerimiz, hayallerimiz ve tüm hayatımız bomboş kalacak ve içi boşaltılmış bir çuval gibi yere yığılacağız. Oysa kendimize ait hayalimizi keşfedebilirsek, hem çocuğumuzla, hem işimizle hem de tüm hayatımızda olanlarla mutlu ve huzurlu olmayı, onlarla mutluluğumuzun ve huzurumuzun tadını çıkarmayı yaşarız. Çocuğumuz mutluluğumuzun ana kaynağı değil, mutluluğumuzu paylaştığımız kişi olursa sağlıklı ve tatmin duygusu yüksek bir ilişkimiz olur. Aynı durum hem eşimiz, dostlarımız, ailemiz, hem de işimiz, evimiz, yani hayatımızdaki herkes ve herşey için geçerlidir.
Kendime ait hayalim doğa ile ilgilenmek olabilir, el işi yapmak olabilir, spor olabilir, yazı yazmak olabilir, okumak olabilir, müzik, sinema, tiyatro gibi pek çok şey olabilir. O her ne ise onu keşfettikten sonra hayatımız bir anda değil ama adım adım onu yaşayacak ve gerçekleştirecek şekilde şekillenir. Bizi mutlu ve motive eden şeyi keşfedip onu daha çok yaşar hale geldikten sonra ise hayatımızda olan herkes ve herşeyden daha çok keyif alır hale geliriz ve sonuçta sakinleşiriz.
Kendimize ait hayalimizi keşfettikten sonraki adım ise kendimize vakit ayırmaktır. Kendimize vakit ayırmak bomboş oturmak demek değildir. Hayalimizi kendi kendimize yapabilir hale gelmektir. Kendimizle bu bireysel zamanı geçirmek çok önemlidir çünkü bu zaman kendimizi keşfetmek, dönüşüm adımlarımız üzerine kafa yorarak yöntemler bulmak, hayata geçirmek, adımlarımızı değerlendirip yeni adımlar düşünmek için bir fırsattır. Yani kısacası bu bireysel anlar kişisel inovasyonumuzu hayata geçirme ve adımlarımızı değerlendirme anlarıdır. Durup düşünme ve ardından hareket etme fırsatlarıdır.
KENDİMİZLE VAKİT GEÇİRMEK İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
Kendimize vakit ayırmak ve kendimizle vakit geçirmek için hayalimizi hobi olarak ya da bir sosyal sorumluluk çalışması olarak düzenli bir şekilde hayatımızın bir parçası haline getirmemiz gerekir. Nasıl ki her sabah dişlerimizi fırçalıyorsak, kendi bireysel hayalimiz de aynı şekilde her gün uğraştığımız bir hobiye ya da bir sosyal sorumluluk çalışmasına dönmelidir. Örneğin sizi mutlu ve motive eden hayaliniz yazı yazmak ise her gün yazmaya zaman ayırmak ve bunun için uygun bir düzeni kurmak önemlidir. Ya da spor yapmak ise düzenli spor yapmak gereklidir. Ya da hayaliniz çocuklarla ilgilenmek ise bir sosyal sorumluluk projesine dahil olarak düzenli çalışmalar yapabilirsiniz.
Kendinize ayırdığınız vakitte yaptığınız çalışmalar esnasında hem kendinizi daha çok keşfettiğinizi, hem kendinize kocaman bir dünyadan farklı bir bakış açısıyla baktığınızı ve ufkunuzu genişlettiğinizi hem de kendi dönüşümünüzü adım adım yaşamaya başladığınızı göreceksiniz.
Harekete geç, hayalini keşfet!